Haber

Ekrem İmamoğlu: 86 Milyon Güç Olsun Her Şey Güzel Olacak

İBB Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın başkan yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Kırklareli’de vatandaşlarla bir araya geldi. Cumhuriyet Meydanı’nda konuşan İmamoğlu, “Biz iktidar istiyoruz.

Neden? Bir avuç insanın gücü değil, tek bir kişinin gücü bile yok, bir ailenin gücü bile yok. 86 milyon insanımızın gücü için yola çıktık. Şu an bu ülkenin en büyük sorunu ne biliyor musunuz? Bir zihin şöyle der: ‘Biliyorum. Yapacağım. Ne söylersem doğrudur.’ Allah’ın izniyle 14 Mayıs’ta o ‘ben’ aklını süratle ikametgahına göndereceğiz.

Hangi akıl gelecek? Yüzünü vatandaşına çeviren, bu ülkenin 86 milyon insanının fikirlerinden istifade eden, bu zenginliğin farkında olan, onlarla düşünen, onlarla üreten, haklarını savunan, bu ülkenin zenginliğini onlarla paylaşan akıl değil. bir avuç insanla ama milletiyle iktidara gelir. Yolumuzun bir olduğunu unutmayın. Daha gidecek çok yolumuz olduğunu unutmayın. Çok çalışacağımızı unutmayın. Kendine güvenmeyi unutma. Umudun sen olduğunu unutma. Kol kola olun. Birlik kuvvettir. Birliğin gücüne her biriniz üye olun. Her zaman birlikte olalım. 86 milyon güç olsun. Her şey çok güzel olacak” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı Başkan Yardımcılığı adayı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu ile Kırklareli’yi ziyaret etti. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün eşlik ettiği İmamoğlu çifti, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Perakendeoğlu ve eşi Sibel Tohumoğlu rehberliğinde bir dizi kent ziyaretinde bulundu. İmamoğlu ve beraberindeki heyetin kentteki ilk durağı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evin aynısı olarak inşa edilen Yayla Mahallesi’ndeki “Atatürk Evi” oldu. Müze gezisinin ardından Cumhuriyet Caddesi’ne çıkan İmamoğlu, Albayrak ve Kapakoğlu, esnaf ziyaretlerinde bulundu. Vatandaş ve esnafın yoğun ilgisiyle karşılaşan İmamoğlu, vatandaşların fotoğraf çektirme isteklerini yerine getirdi.

KILIÇDAROĞLU, AKŞENER VE YAVAŞ’TAN SELAMLARI İLETTİ

İmamoğlu, Kırklareli Belediyesi’ni ziyaretinin ardından belediye meclisinde kısa bir konuşma yaptı. İmamoğlu, belediye binası önünde Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran coşkulu vatandaş kalabalığına ikinci konuşmasını yaptı. vatandaşlara; Millet İttifakı kurucu liderleri, CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, YETER Partisi Genel Başkanı Meral Akşener, Altı Masa Başkanları ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Başkan Yardımcısı adayı Mansur Yavaş’ın selamlarını ileten İmamoğlu, yaptığı konuşmada kısaca şunları söyledi:

“ÖNCE DEMOKRASİMİZİ RAYLARA ÇIKARACAĞIZ”

“Bu çok değerli bir yolculuk. 2023 yılı Cumhuriyetimizin 100. yılıdır. Başka şeyler hakkında konuşmak isteriz. Bugün bu meydanda başka amaçları da anlatmak istiyoruz. Ancak öncelikle yapmamız gereken sorumluluklarımız var. Nedir bu sorumluluklar? Önce demokrasimizi rayına oturtacağız. Bu ülkede hak, hukuk ve adalet unsurlarını güçlü bir vaziyette ülkemizin önüne koyacağız. Aynı zamanda eğitimden ekonomiye, sağlıktan tarıma aklınıza gelebilecek tüm unsurlar üzerinde yoğun bir çalışmanın içerisinde olacağız. Yani ülkemizin bir yapılanmaya, bir revizyona ihtiyacı var. Ülkemiz büyük kayıplar verdi. Son yıllarda önemli sıkıntılar yaşadı. Bu sorunları rehabilite etmek ve düzeltmek için bir döneme ihtiyacımız var. Bunun için gidiyoruz. Onun için büyük bir ittifak kuruyoruz. Onunla uzlaştık. 100. yılında bu ülkede böyle bir iktidar dönemini hep birlikte kazanacağız.”

“86 MİLYON KİŞİNİN GÜCÜ İÇİN yola çıktık”

“Güç istiyoruz. Neden? Bir avuç insanın gücü değil, tek bir kişinin gücü bile yok, bir ailenin gücü bile yok. 86 milyon insanımızın gücü için yola çıktık. Bizler, bu ülkenin gençleri ve çocukları, onların hayallerini bu ülkenin sınırları dışında değil, bu ülke topraklarında gerçekleştirmek için yola çıktık. Biz bu memleketin insanı tarlasını sürmeden, toprağını ekmeden değil, memleketimizin her köşesine, toprağına rahmet aksın diye yola çıktık. Böyle bir zamanda sorumluluk alacağız. Biz bu ülkede kadınların zorluk çektiği, şiddet gördüğü, kadın hak ve özgürlüklerinin siyasi olarak müzakere edilmediği bir ülke yaratmak için yola çıktık. Bizler bu ülkede Cumhuriyetin 100. yılında, dünyanın 21. yüzyılında kızlarımızın okula gidemediği, düzgün eğitim alamadığı ve başta kızlarımız olmak üzere ülkenin neresinde olursa olsun bir ülke olmak için yola çıktık. , herhangi bir şiddete maruz kalmıyor.”

“ŞİMDİ BU ÜLKEDE ÜNİVERSİTELER NEDEN KAPALI?”

“Biz bu ülkede gençlerimizi nasıl görüyoruz biliyor musunuz? Hani ‘Bırakın gitsinler’ diyen biri değil, birileri gibi… Oy vermek için değil. Yani gençlere oy deposu gözüyle bakan biri olarak değil, asla. Kendimi nasıl görüyorum biliyor musun? Bu ülkede 15-30 yaş arası kaç gencimiz var? Rakamı söyleyeyim: 21 milyon gencimiz var. Onlara sırtımı yaslamak için yola çıktım. Gençliğin gücüyle, gençlerin fikirleriyle, zikirleriyle, akıllarıyla, yaratıcı duygularıyla ülkemize güç katmak için yola çıktım. Nasıl olacak? Gençlerimiz özgür olacak. Gençlerimiz konuşacak. Gençlerimiz her yerde fikirlerini söyleyecekler. Gençlerimizi kimse susturamayacak. Özgürleştikçe üretecekler. Özgürleştikçe ülkenin en yaratıcı unsurları haline gelecekler. Bugünkü iktidar ortaya koyduğu yasaklarla önlerine engeller koyuyor. Allah aşkına soruyorum size şu anda bu ülkede üniversiteler neden kapalı? Sakıncası var mı? Bunu nereye sığdırabilirsin? Bu ülkeyi, gençlerin eğitim görmemesi için karar verebilecek kadar karanlık insanlardan kurtarmak için yola çıktık. Özgür üniversiteler kapılarında tom ve tank beklemiyor; Boğaziçi, İTÜ, İstanbul Üniversitesi hak ettiği yere gelsin diye dünyanın ilk 100 ve 500’üne girmek, bilim üretmek, bilim üretmek, fikir üretmek, buluşlar yapmak için yola çıktık. ”

“HAK ETTİĞİMİZ YERDE DEĞİLİZ”

“Hak ettiğimiz yerde değiliz. Bu ülkenin üreten insanlarıyla çok hızlı hareket ediyoruz. Ama prangalarımız var. Onlardan kurtulmalıyız. Şu an bu ülkenin en büyük sorunu ne biliyor musunuz? Bir zihin şöyle der: ‘Biliyorum. Yapacağım. Ne söylersem doğrudur.’ Allah aşkına burada anneler ve babalar var. gülümseyerek soruyorum. Eşimle birlikte üç çocuğumuz da var. Allah tüm evlatlarımızı bağışlasın. En küçüğünden bebeğe, ebeveyn olarak, bir gün ona “biliyorum” diye empoze edin, yapmadığı şeyi size bırakmayacaktır. Evinizdeki hayatınızı zehirler. Vallahi 14 Mayıs’ta o ‘ben’ aklını süratle yuvasına göndereceğiz. Hangi akıl gelecek? Yüzünü vatandaşına çeviren, bu ülkenin 86 milyon insanının fikirlerinden yararlanan, bu zenginliğin farkında olan, onlarla düşünen, onlarla birlikte üreten, haklarını savunan, bu ülkenin zenginliklerini onlarla paylaşan akıl değil. bir avuç insanla ama milletiyle iktidara gelir.

“PERSONELİMİZ ÇOK ZENGİN; ÇÜNKÜ SEN VARSIN”

“Çok değerli bir zaman dilimindeyiz arkadaşlar. Hepimiz geleceğimizi düşünürsek, çocuklarımızı, gençlerimizi düşünürsek, geleceği düşünürsek; derhal ve hep birlikte sorumluluk altına gireceğiz. Acımasız, ölçülemez; efendim sağcıydı, solcuydu, ocu, bucu, hayır. 86 milyonluk insanımızın bir tanesini bile bırakmadan, en kuzeyinden en güneyine, en batısından en doğusuna ülkemizin her bir vatandaşıyla birlikte bu yolculuğa çıkacağız. Millet için oy kullanacağız. Oyumuzu milletin gücü için kullanacağız. Oyumuzu Millet İttifakı için kullanacağız. Takımlarımız çok güçlü, anlatayım. Öncelikle Genel Başkanımızın devlet aklı, Genel Başkanımızın vicdanı, Genel Başkanımızın hak, hukuk, adalet kavramlarına olan düşkünlüğü bir kez olsun aklınızda bulunsun. Aynı zamanda az önce bu takımda çok değerli liderler ve yöneticiler olduğunu söyledim. Sana bazı selamlar getirdim. Ama neden güçlü bir ekibimiz var biliyor musunuz? Çünkü sen. Bakmak; Bu ülkenin nitelikli insanları hak ettikleri yerde görev yaparlarsa bu ülkenin hiçbir sorunu yoktur. Onun için zenginsin. Aile gücü kurmaya gelmiyoruz. Partililerin söz sahibi olduğu bir ortam oluşturmaya gelmiyoruz. Bizler devletin timlerinde sınavlarda haksızlığa uğrayarak değil, liyakatiyle yükselen bir ülke yaratmaya geliyoruz. Bu yüzden en büyük zenginliğinden faydalanan bir hükümet olacağız.”

“BİR DEMOKRASİ, BİR DEMOKRASİYİ SANDIKTA DURDURMUŞTU ki, MİLLETİMİZİN HENÜZ AKLINA GELMEMİŞTİR”

“İstanbul’da bir seçim geçirdik. Onlar ne yaptı? İstanbul’da seçimi kazanmak için ellerinden geleni yaptılar. Hatta her türlü kirliliği, karalamaları yaptılar ve yine seçimi kazandık. Yetinmediler, seçimi elimizden almaya çalıştılar. Seçimi iptal etmeye çalıştılar. Milletimiz ne yaptı? Sandıkta demokrasiye o kadar tokat attı ki hâlâ akılları başlarına gelmedi, hâlâ. Hala başları dönüyor. Olmazsa İmamoğlu. Bir belediye başkanının lideri ne olacak? Sebebi ne biliyor musun? O milletin demokrasi tokadı o kadar serttir ki, hala sendeler. Sendeleyen birini yere düşürmeye hazır mısın? Demokrasiye tokat atmaya hazır mısınız? Her zaman birlikte yapacağız. Bu demokrasi tokadı bir nakavttır. Ama yeterli tarafı şu: Çabuk kalk, seni evine gönderecek. O bir boks ringi gibi değil. Başaracağız. Önümüzdeki günlerde yirmi birinci yüzyılda tarımdan ekonomiye, sağlıktan kültüre, sanattan bilime, teknolojiye birçok politikada ‘maraba’ değil, ana üretici ülke olmayı başaracağız. dünyada kimsenin taşeronu değil. Çocuğum, üç çocuğum, iki oğlum, bir kızımın taşeron bir ülkenin çocuğu olmasını istemiyorum.”

“ÖNCE SEÇİMİ YAPMALIYIZ”

“Üç çocuğum için ne istersem, aranızda gördüğüm pırıl pırıl çocukların ve gençlerin ürettikleri, ürettikleriyle gurur duydukları, icatlarıyla dünyayı sarstıkları bir ülke istiyorum. İşte size o mekanı hazırlayacak politikaları sunacağız. Size sunacağız. Biz bunlarla yetinmeyeceğiz. Sizinle birlikte geliştireceğiz. Ama önce seçime gitmemiz gerekiyor. Seçime kadar çok çalışmak gerekiyor. Herkesle gülümseyerek konuşun. ‘Bu can sıkıcı tavır ve tavırları bize yansıtan, bizi yaşatan, her akşam televizyon programlarında, mitinglerde kendi insanını döver gibi konuşan insanlardan kurtulmak istiyoruz’ deyin. De ki, ‘Güler yüzü ve şefkati ile kendini evin kardeşi, evin abisi, evin evladı gibi, evin babası gibi, evin bir ferdi gibi hisseden insanlar istiyoruz. , Atatürk gibi vatandaşın gözünün içine bak bu ülkeyi yönetmek’. Az kaldı, yapacağız. ‘Birlik güçtür’ mottosuyla yola çıktık. Birliğin gücünün ülkeye çok faydalı olacağını bildiğimiz için yola çıktık. Tek bir arkadaşın, tek bir kardeşin bile ayrılmasını istemiyoruz, istemiyor muyuz? Herkesin birlik olmasını istiyoruz. Birleşmeyenler seçimden sonra birleşiriz; bu farklı. Ama ayrılmayacaksın. O birleşik gücün yanında duran milletimizin ruhuyla, oyunu Millet İttifakı için istiyoruz.”

 

“HER GÜN ÇALIŞACAĞIZ”

“Birazdan yola çıkıp Edirne’ye gideceğiz. Oradaki hemşerilerimi selamlamaya devam edeceğim. Yarın İstanbul’u ilçe ilçe dolaşıp Meral Akşener hanımla çok güzel iki açılış yapacağım. Cumartesi günü hem Sinop’tayım hem de akşam Sayın Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Cumhurbaşkanımızın -‘Cumhurbaşkanı’ demek istiyorum- iftarına Sayın Cumhurbaşkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın Temel Karamollaoğlu ile birlikte katılacağız. . Ve böylece her gün çalışarak geçecek. Mübarek Ramazan ayının tüm rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Keyifli Ramazan ayının tüm duyguları evinize bolluk ve bereket getirsin. Sağlık getir. Ülkemizin güneyinde bir afetle karşılaştık. İnsanlarımızı depremde kaybettik. Hayatımızı kaybettik. Merhamet diliyoruz. Cennette olsunlar. Vatandaşımızın acısını paylaşıyoruz. Güzel Hatay’ımızdan Malatya’ya, Diyarbakır’dan Adıyaman’a, Maraş’a kadar vatanımızın o cennet köşesini, her toprağı değerli kılan, yanlışları düzelten, halkı sevindiren bir coğrafyaya hepinizin huzurunda yeniden inşa edeceğiz. gelecek nesiller dünyanın en modern şehirciliği var. Halkımla konuşurum. Biz konuşuruz.”

“OY VEREN AKILDAN DEPREMİN YARATTIĞI ACIDAN GERİ DÖNECEĞİZ”

“Oraya gidelim de ‘Aman Allah’ım hemen temel atalım, iki yere beton dökelim, üç yere de sallanan demirlere beton fışkırtalım…’ Bakın; bu kötü. Bakmak; bu aptal akıl. Depremin acısından ve halkımızın ihtiyaçlarından oy toplamaya çalışan akıllardan kurtulacağız. Abi önce orada yaşayan insanımızın barınma ihtiyacını giderelim. Acil ihtiyaçlarınızı çözelim. Ondan sonra süreksiz noktadaki meskenlerini ve sağlam yerlerdeki kalıcı meskenlerini, örneğin Hatay’ın maneviyatını ve medeniyetini, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hatay benim derdim’ diyeceği titizliği analiz edelim. Hayır. O zihin gitti, gitti. Bir insanı memnun etme aklı, kandırarak da olsa oylarını alma aklıdır. Sana en büyük şeyi söyleyeyim. Bu senin kardeşin konuşuyor. Hayatı boyunca cumhurbaşkanı adayımız ve tüm unsurlarıyla bu milletin gücü, bu Millet İttifakı sizi asla kandıramaz. Onun için; Sevgili Hataylı arkadaşlarım, güzel çocuklar, güzel gençler, sarılıyorum size, sarılıyorum. Yüreğinize sağlık.”

“86 MİLYON GÜÇ ELDE EDİN”

“Bayramın ilk günü Hatay’da olacağım. Bu bayramı Hataylılarla geçireceğim. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm arkadaşlarımız deprem bölgesinde olacak. Acılarını da iyileştireceğiz. Bu zor koşullarda, 100. yılında, Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda, hep birlikte dimdik ayakta duracağız. Sevgili arkadaşlar, çok teşekkür ederim. Sevgili dostum Mehmet Siyam Keskinoğlu’na teşekkür etmek istiyorum. Teşekkürler canım eşim Hanımefendi unutmayın ki yolumuz birdir. Daha gidecek çok yolumuz olduğunu unutmayın. Çok çalışacağımızı unutmayın. Kendine güvenmeyi unutma. Umudun sen olduğunu unutma. Umut sensin. Umudun kendin olduğunu unutma. Kol kola olun. Birlik kuvvettir. Her biriniz birliğin gücünün birer parçası olun. Her zaman birlikte olalım. 86 milyon güç olsun. Her şey çok hoş olsun.”

KESİMOĞLU: “KADER SEÇİMİNE GİDİYORUZ”

Kırklareli Belediye Başkanı Seçoğlu da konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Artık burada aday yok. Burada başkan yardımcımız var. Kırklareli’nden, Cumhuriyet Meydanı’ndan Türkiye’ye sesleniyoruz. geliyor geliyor Ayak sesleri geliyor. O ne söylüyor? ‘Ben Kemal, geliyorum.’ Kader seçimine gidiyoruz. Ama sonuç bugün burada ortada. Her şey çok hoş olacak. Hep birlikte ayağa kalkacağız. Ülkenin kaderine el koyacağız. Millet İttifakı olarak ülkenin geleceğine sahip çıkacağız. Çevremizde farklılıklar olabilir. Bu farklılıklar bizim zenginliğimizdir. Farklılıklarımızı bir zenginlik olarak kabul ediyor, bu vatan dediğimiz topraklarda yan yana barış ve huzur içinde yaşıyoruz. Çünkü her birimizin ortak paydası demokrasi; hepimizin ortak paydası Cumhuriyet; hepimizin ortak paydası hukukun üstünlüğü, insan hakları, laiklik; Hepimizi var eden payda bayraktır, bayrağımızdır. Vatan ve hepimizin sevgisi değil, hepimizin kara sevdasıdır Mustafa Kemal Atatürk.”

İmamoğlu, konuşmasının ardından vatandaşların yoğun ilgisi altında Edirne’ye doğru yola çıktı.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Vip elit istanbul escort bayan numaraları
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort